
Ben yanıtımı buldum galiba.
Blog'a koyabilmek için fotoğraf ve grafik arıyordum.
En güzellerinden, belki yazacak güzel bir konu da çıkar diye.
Nereden geldi bu dürüstlüğüm,onu da bilmiyorum.
Neyse, bi site coco cola grafiği buldum. Harikaydı.
Hani şişeden renkler çıkar ve,
"Coke side of life" der ya. İşte ondan.
Ama site lisanslı fotoğraflar içeriyordu.
Ben de almadım bu yüzden.
Sonra coco cola grafiklerini incelemeye başladım.
Gerçekten harikalarmış,
Ve sırf coco cola reklamları için siteler bile açılmış.
1900'lerden bugüne.
Vay be dedim kendi kendime.
Sonra Mutluluk fabrikasının yapılışını anlatan resimler gördüm. Evet işte o çizimler :
Hayran kaldım.
Eskisi gibi olmasa
Çizgi filmlerin büyüsü ne kadar da büyük?
Dakikalık çizgi filmler binlerce resim.
Bilmiyorum belki ben de arka arkaya resimler çizebilirim
Ve onları bilgisayarda Animation Shop'la gif. formatında hareketli hale getirebilirim.
Yazarken aklıma geldi bu fikir de.
Evet, evet kesinlikle yapacağım.
*** Şimdi yardımınıza ihtiyacım var :/ Acaba ne çizsem?
not: Şu reklam videoları koymaktan vazgeçmeliyim galiba.
not 2 : Youtube'dan paylaşamıyorum çünkü herkes izleyemiyor. Ah Youtube yasağı !
Her ne kadar Sony'nin reklamı da olsa.
Gayet güzel bi reklam bence.
Neden Sony'i de dışladım, onu da anlamadm.
Çünkü severim ben Sony'i.
Ve şimdi düşünüyorsunuzdur, bu video ne diye.
Hep sevmişimdir "domino" taşlarını.
Ve onlarla yapılan muhteşem gösterileri.
Aslında çok şey anlatabilir anlık gösteriler.
O taşlardan biri olmazsa tüm düzen bozulur, tüm emekler boşa gider.
Her biri için ayrı ayrı emek verilir, ayrı ayrı üstünde durulur.
Hepsi ne için?
Dakikalık gösteriler için.
İnsanların yüzündeki şaşkınlığı görmek için.
İnsanlardan farklı olarak onlarda sanki bunun farkındaymış gibi birbirlerine destek verirler.
Her ne kadar hissetmeseler de ne kadar önemli olduklarını.
Her parçanın önemi vardır. Muhteşem gösteri için.
Ve aslında anlık olay tüm taşların uyumunu görmek.
Arkalarından bıraktığı şaşkınlığı gizlemek.
.... ne kadar iyi tanıyorsun?
Asıl kafama takılan konu facebooktaki tanıma testleri, uzuun hem de çok uzuun bi zaman bekledim aslında.Hayır modaya uymayacağım çözmeyeceğim o testlerden dedim, ama çözdüm. Yetmedi ben de kendime bi test oluşturdum. Hem de gayet kazık bi test. Kimse %100 alamasın diye. Profilime de "%100 yapacak aranıyor!" yazdım, aradım,aradım, buldum da.
İşin asıl ilginç ve acı yanı sonuçları da pek ciddiye alıyorum. Neyse şimdi testleri bikaç kez daha çözebildiğimi fark ettim.Sonuç o kadar da önemli değil galiba. Bir de bu işi eğlenceye döktük. Bkz. Pelin&Selin işbirliği. %100 yapmak için birbirimize testlerimizin yanıtlarını söyledik, ve hatta başkalarının yanıtlarını da.Bundan da çoo...k büyük zevk aldık.
%100 % 83 % 67 % 50 % 33 % 17 % 0
SBS gençliğinin hazin sonu.
Galiba biz o hazin sonu yaşayanlardanız.
Bu sabah farkettim sanki hayat iki hafta öncesine kadar vardı şimdi yok mu yani ?
12'den önce uyanma, uyandıysan bi daha yat ki 12'de uyanmış ol, sonra msn, facebook, msn, facebook arasında dolan, tv'de bi şeyler varsa bakın, tüm bunlardan sıkıl, oyun oyna, uyu.
Bir günün tamamen anlatılışı.
Kulağa hoş geliyor nedense.
Bütün bi yıl bunu beklemişken
Hazin son mu mutlu son mu?
Hayır, hayır bıkmayacağım 2 haftada tatilden,
bütün bi yıl bugünleri beklemişken.
Asıl tatil şimdi başlayacakken.
acaba tatil bi zaman katili mi?
blogumu açmamın temel sebebi.
i must be paranoid , come and rescue me !!!
Herkese selam ! Ben s e l i n. Web tasarımıyla uğraşıyorum. Aslında nasıl başladım web tasarımına, ben de bilmiyorum =D . 4 - 5 yıllık bir macera bu benim için ama gerçekten seviyorum. =D
Blog açmaya gelince, bir anda karar verdim buna da. Blogger'a tıkladım ve karşımda blogum. Yazıyı yazdım silindi, benim hatamdı ama yine de sinirlendim galiba. Ben de yeni bir blog açtım, her şeye sıfırdan başlayayım dedim. Adı da ilginç olsun, insanlar tıklasın dedim ve " Dikkat Selin Çıkabilir" i yarattım evet işte tüm olay 3-4 dk içinde oldu. Tabi bu yazıyı yazana dek bir çok kişiyle konuştum msnden, facebooktan bu yüzden bu yazıyı ancak 20:00 da yazabiliyorum. Şablonu seçmem de uzun sürdü bir de. Sonra yukarıda gördüğünüz deneme tadında grafik yazıyı hazırladım, merak etmeyin sık sık değiştiririm.
Olabildiğince aktif olmaya çalışacağım blogda. Bir de arkadaşlarımla açtığım site var, onun da yapımıyla ilgileniyorum. Çok da meşgulüm gördüğünüz gibi.
Arkadaşlarım çok konuştuğumu söyler. Ben ne konuşmaktan ne de yazmaktan yorulurum galiba. Yazmak benim için daha özel. Çünkü söylediklerimi kalıcılaştırıyor. Belki de hem bunun için hem de daha fazla kişiye ulaşmak için açtım bu blogu. Aslında İngilizce açmak istiyordum ama o kadar ingilizce'm yok :/ umarım 1 yıl içinde olur.
Evet, farkındayım tamamen farklı bir konuya geçtim ama bugün testyourself'den test çözdüm " Hangi yaz meyvesisin? " diye. Sonuç beni gerçekten anlattı . Bir dakika bekleyin. testi tekrar çözüp aynı sonucu elde edip buraya yapıştırayım.
"Her evrenizde ayrı bir lezzet verdiniz. Hem herkesin sevdiği hafifçe afacan bir çocuktunuz, hem olgunluğunuza hayran kaldığı büyürken sizi seyredenler. İçliydiniz, samimiydiniz, zekiydiniz ve gene öylesiniz. Tek kusurunuz alınganlığınız ve bir anda kabarıveren öfkeniz. Varlığınız aşırı sıcaklara dayanmıyor. Bu yüzden sizinle uğraşırken tam kıvamında bırakmak gerekiyor. Fazla köpürtülmeye gelmiyorsunuz. Gülüşünüz etrafa huzur veriyor. Sizin olduğunuz yerde tatsızlığa mahal olmadığını herkes biliyor. "
Yazdıktan sonra narsistçe mi oldu diye düşündüm ama, agresifçe şeyler yazdığı tekrar aklıma gelince bu düşüncemden vazgeçtim.
Bundan sonra bloguma düzenli olarak yazı yazacağım. Umarım sürekli takip edersiniz. Bu yazı kendimi tanıtma yazısı gibiydi.Bundan sonra güncel konularla ilgili yazarım muhtemelen.
*fotoğrafları dollielove'dan aldım, görmese de site sahibi teşekkürler //