23.7.09

tatil artık fazla olmaya başladı !


insanoğlu neden hep elinde olmayanı istiyor,
eline geçince de bıkıyor.
ben şu an bu düşüncelerle boğuşuyorum.
çünkü tatilden sıkıldım.
ben ortam değişikliğinden çok ama çok hoşlanan biriyim ama bu hoşlanmam malesef çok kısa sürüyor.
belki de temmuza kadar dayanmam da büyük bir başarı.
neden özlüyorum zannediyorsunuz?
bilgisayardan bıktım.
internetten de.
nasıl bıkabilirim diye düşünürken internetten. bence bir insanın aklından geçebilecek son düşünceyken.
aslında tatiller okulun içince yarıyıl tatili gibi kısa kısa olmalı.
hem yorulmamalı hem uzaklaşmamalı.
iyice uzaklaştım okul hayatından hadi hayırlısı.
gerçi müfredat belli olsa 9. sınıfa çalışmaya bile razıyım.maksat bir şeylerle uğraşmak.
bütün bi yıl anlamak için uğraştığım onca konu uçtu gitti beynimden.
tüm bunlarla beraber halen de okulsuzum !
tercihler açıklanamadı ki.
sinirli gibi yazdım galiba.
kendi kendime sinirliyim.
çünkü yapacak bi aktivite b-u-l-a-m-a-d-ı-m.
kendimi resim çizmeye adayacağım galiba.
çizgi roman çizmek anca oyalar beni xD
google'dan bakınca da çıkmıo ki yazın yapılacak aktiviteler.
off :/ yardım edin !
bir şeyler yapmam lazım. hem de hemen.

"Aslında özgürüm şu sıralar tatil benim sıkıcı özgürlük meleğim. o olmasa derslerden nasıl kurtulabilirdim?" dedim kendi kendime. Kendini avutma Selin!

temmuz bitti desek ..
sırada ağustos.
eylülde okul heyecanı.
ekim okul...

işte benim.

* çok mu kafanızı şişirdim?
* Pollyannacılık oynamaya çalışırken kendiyle çelişen ama aslında asla pollyanna olamayacak biri gibi yazıyor şimdi.

17.7.09

karekter kim? //


kararsızlıkları atlatmış biri olarak yazıyor şimdi.
kararsızlığın en kötü duygu olduğunu keşfetmiş biri olarak.
ve en güzel duyguların aslında en kötü duygulardan sonra yaşandığını anlamış biri olarak.
gelecek hayalleri kurmakla ilgilenmiş biri olarak.
hangi liseye gideceğini seçmekle meşgul olmuş; bloguyla ilgilenememiş biri olarak.

ve artık özgürlüğün en tatlı yanlarında biri olarak.
harry potter'ı da izlemiş karekterimiz. hayal perileri uçuşmaya başlamış beyninde şimdileri..

tatili heyecanla bekledikten sonra bıkmamış olmasına şaşmalı hala.
meğer ne kadar çok istemiş tatili.
onun gibi maymun iştahlı biri bile bıkmamışsa.
sorun onda değil galiba.

karekterimiz kim mi?
kendini bu yazıda bulabilen herkes.

başta da ben.

müziğin sesini açmalı artık.
düşünmeye ara vermeli.
sadece gülmeyi düşünmeli.
artık geleceğe bakmalı.
artık herkese yeni bi neden lazım !

3.7.09

renkler,çiçekler,japon kızı. //


Ben yine reklam videolarından vazgeçemedim.
Bu sefer de Panasonic reklamı (:
Videoyu siteye atabilmek için youtube dışında bi yeri çok aradım, fakat bulamadım.
Direkt izlemek izleyenler buradan izleyebilir.
Yoksa http://www.youtube.com/watch?v=BBACHodUBoE&hl=tr çeşitli proxylerden de deneyebilirsiniz.
***
Küçük şeylerden mutlu olabilmek.
Bence bi hayatı mutlu kılabilecek en temel şey.
Her an bi üzüntü her an bi sorun içinde yaşanır mı?
Aslında tüm bu üzüntüyü de biz yaratıyoruz.
Pollyannacılık oynayalım demiyorum.
Farkında olalım sorunların ama,
Sadece farkında olup öylesine bakmayalım.
Olumlu çözümler bulmak varken neden hep yakınıyoruz?

Her zaman küçük şeylerle de yetinmemeliyiz.
İçimizde büyüme, daha iyisi hırsı olmalı belki.
Fakat bu hırs mutluluğumuzun kaynağı olmamalı.
Yoksa mutluluk bizim için gerçekten çok çok uzak.

Aslında neden bu konuya geçtik bilmiyorum.
Belki de yukarıdaki video bunu anlatıyor bana.
Renkler, çiçekler ve bir japon kızı.
Felsefe yapmak için de yapmıyorum.
İçimdeki sesin yansımaları.

Örneğin renkler olmasa.
Siyah beyaz televizyonun hala olduğunu düşünsek.
Yine reklam,yine reklam (:













yorum sizin.